Henüz 15 yaşında bir çırakken eline aldığı ilk gömlekle yola çıktı, bugün hem zanaatkârlığın hem de sabrın yaşayan sembolü. 61 yıldır aralıksız çalışan terzi ustası Mehmet Usta, mesleğini sevgiyle icra etmeye devam ederken, yeni kuşaklara da ilham kaynağı oluyor.
Kahramanımız Mehmet Usta’nın hikâyesi, 1963 yılında babasının bir arkadaşının yanında çırak olarak işe başlamasıyla başladı.
O yıllarda elinde sadece bir gömlek vardı, ama içinde büyük bir öğrenme arzusu taşıyordu. Dikiş makinelerinin gürültüsüne karışan hayalleri, zamanla kumaşların üzerinde şekillenmeye başladı.
“O dönem bir gömlek dikmeyi öğrenmek için haftalarca uğraşırdık. Şimdi bir günde takım elbise diken makineler var ama el emeği başka,” diyor.
Yıllar içinde çırağın yerini kalfa, sonra da usta aldı.
Mehmet Usta, bu 61 yıl boyunca:
Kimi zaman gelin damat kıyafetleri, kimi zaman çocukların bayramlıkları onun ellerinden çıktı.
Bugün 76 yaşında olan Mehmet Usta hâlâ her sabah saat 08.00’de dükkânının kepengini kendi açıyor.
Kimi zaman düğme dikerken, kimi zaman yeni kumaşlara ölçü biçerken görmek mümkün onu. Gözlüğünün ardından dikkatle baktığı her detay, yılların deneyimini yansıtıyor.
“Ben kumaşa bakınca neresi iyi dikilmiş, neresi yamuk hemen anlarım. El göz alışverişi gelişiyor bu işte,” diyor.
Dükkanın bir köşesinde çerçeve içinde asılı duran ustalık belgesi yıllar öncesinden kalma. Ancak Mehmet Usta’ya göre asıl ustalık belgesi, halkın güveni ve yetiştirdiği öğrencilerin başarısı.
“Usta dediğin sadece dikiş dikmez, öğüt de verir. Sabır öğretir. Benim en büyük övüncüm, yanımda yetişip kendi işini kuranlar,” diye ekliyor.
Yıllar içinde çırak bulmanın zorlaştığını, gençlerin zanaata olan ilgisinin azaldığını dile getiriyor.
Ancak hâlâ atölyesine uğrayan meraklı gençlere, kumaş seçmeyi, ölçü almayı ve dikiş sabrını anlatıyor.
Kendi sözleriyle:
“Bir mesleği öğrenmek için önce seveceksin. Sevmediğin işte sabredemezsin. Sabretmezsen de hiçbir kumaş seninle konuşmaz.”
Sadece bir terzi değil Mehmet Usta; aynı zamanda mahallede büyüklerin “danıştığı”, çocukların “merhaba usta” diye seslendiği biri.
Bayram öncesi dikiş telaşında dükkânının önü hâlâ kalabalık.
Onun hikâyesi, emekle, sadakatle ve inatla işlenen bir yaşam öyküsünü temsil ediyor.
61 yıl önce diktiği ilk gömlek, atölyesinin arka tarafında saklı. Sararmış, yıpranmış ama anlamı tarifsiz.
“Bu gömlek bana hep nereden geldiğimi hatırlatıyor,” diyor, eline aldığında gözleri uzaklara dalarak.
Uzmanlar, yatak odasında fark edilmeden sağlığı tehdit eden üç önemli tehlikeyi açıkladı. Gündelik eşyaların barındırdığı…
Sağlık Bakanlığı, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu alımında yeni bir uygulamayı hayata geçirdiğini…
Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden olan balık sofralarında dengeler değişti. Geleneksel mezgit ve kalkan yerini başka bir…
Yerleşim yerlerine yakın bölgelerde görülen ve kaza riski oluşturan bir geyik, yetkililerin dikkatli çalışmasıyla yakalanarak…
Ünlü şarkıcı Bengü, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla gündeme damga vurdu. “Kimse kocamla kanka olamaz”…
Aydın’ın Latmos Dağları eteklerinde yer alan Herakleia Antik Kenti’nde yürütülen arkeolojik kazılarda Bizans dönemine ait…